ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Sefil Selimi Şiirleri 4


Mayasıdır

Görünmez amma duyulur
Seyranî söz mayasıdır
Bakışı kantar sayılır
Seyranî göz mayasıdır.

Kırk kez düşün bir kez konuş,
Tanışabilirsen tanış.
Kendi imanına danış
Seyranî öz mayasıdır.

Rengi yoktur almaz boya,
Seçemezsin katma suya
Gözler kamaştıran ziya,
Seyranî köz mayasıdır.

Ne eksilir ne de artar,
O kurtarmış sen de kurtar
Yeri tartar, göğü tartar
Seyranî hız mayasıdır.

Onda tavır, onda eda,
Ezgi avaz usûl nida
Sefil Selimî'ye gıda,
Seyranî haz mayasıdır....>>


Mezar Taşı

Sadık olan dost ararsan,
Mezarlıkta mezar taşı.
Yıkılmaz mekan ararsan,
Mezarlıkta mezar taşı.

Kurda kuşa vermez seni,
Kalleş değil vurmaz seni,
Kırılsa da kırmaz seni,
Mezarlıkta mezar taşı.

Ziyarete gelsen beni,
O karşılar ancak seni,
Her davanın önü sonu,
Mezarlıkta mezar taşı.

Sefil Selimî'nin dostu,
Kara yerin altı üstü,
Ne küstürdü ne de küstü,
Mezarlıkta mezar taşı....>>


Ne Atılır Ne Satılır

Sevgi saygı ve muhabbet,
Ne alınır, ne satılır.
Hürmette yaşar Muhammet,
Ne bulunur, ne yutulur.

Hakk'ın evi halkın evi,
Yenmeli kin denen devi,
Nezaket aşkın göz ağı,
Ne çalınır, ne atılır.

İsyancıya bahane çok,
Aşk ehline inancı yok,
İnsanlığı var eden Hak,
Ne bilinir, ne tutulur.

Bu gerçeğe yumamam göz,
Götüren ten saklayan öz,
Bahis mevzu şu birkaç söz,
Ne yolunur, ne ütülür.

Sefil Selimi de Huda,
Şartlarını eyler eda,
Yükselen, akseden seda,
Ne silinir, ne yetilir....>>


Ne Bir Ne İki

Kibar ve narin,
Ne bir ne iki.
Bu derya derin,
Ben de bir saki.

Gelmek istersen,
Bilmek istersen,
Bulmak istersen,
İllâ çok oku.

Eserin hani?
Cihanı tanı,
Evveli sonu,
Araştır teki.

Bir baş bir beden,
Her gelip giden,
Habersiz neden,
Seçemez Hakk'ı

Serilen çeşit,
Neylere eşit,
Sen seni işit,
Olursun baki.

Dıkılma zora,
Etmezsin para,
Düşersin yere,
Kazan yüz akı.

Hayatta pirler,
Göremez körler,
Köpürür terler.
Taşır şer yükü.

Sefil Selimi
Tanrı kalemi,
Aşk meşk âlemi,
Muhabbet gökü....>>


Nerde

Altındır sükut,
Ah o can nerde?
Ne say ne sakit,
Kalsa da yerde.

Yalanı öldür,
Düşeni kaldır,
Çiğleri oldur,
İlaçtır derde.

Asıl iş tüzük,
Sen öyle gözük,
Ne keder yazık,
Kalırsan zorda.

Sırtında şelek,
Olursun helak,
Çalış asalak,
İnsan ol yurda.

Dert çeker hayın,
Oynarsa oyun,
Sizler de deyin,
Kaç kuruş hurda?

Önce söz anla,
Gönülden dinle.
Şer işi önle,
Her ziyan serde.

Duyduysan duyur,
Hasları kayır,
İzah et doyur,
Çaresiz zorda.

İki se- aşık,
Aydınlık ışık,
Tez geçer keşik,
İnlersen zarda....>>


Nerde?

Söylen benim aradığım,
Hani nerde hani nerde?
Aşk ile eridiğim,
Dostlar yoksa yok mu burda?

Altun değil pulunuzum,
Kabul edin kulunuzum,
Bir kenarda yalınızım,
Düştüm türlü çeşit derde.

Yol sorarım yol gösterin,
Yolu bulan kul gösterin,
Öpeyim, has el gösterin,
Zulümkâr olmasın ferde.

Sermayem var sazdan sözden,
Ehli dile yandım özden,
Haber verin nolur sizden,
Sefil Selimî'niz zarda....>>


Oku Ki Bil

-Sabit İnce'ye-

Hak yolunu sordun benden,
Canlı Kuran oku ki bil.
Şirklerin alınır senden,
Denli Pirân oku ki bil.

Özü bilen temiz olur,
Ten bağı gülünü bulur.
Masiva imanı alır,
Şanlı yaran oku ki bil.

Menzil ehli dile açık,
Yaradan her kula açık.
Göl olmamız sele açık,
Önlü eren oku ki bil.

Bir kapıda bebek gibi,
Rehberlere olup tabi.
Her kimse seçemez Rab'ı,
"Kün"lü gören oku ki bil.

Bedendeki sefil durum,
Beyninizden ister yorum.
Kibirsizler kalmaz yarım,
Ünlü duran oku ki bil.

Sefil Selimi niz ince,
Benim şahım benden önce.
Böyle olmalısın sence,
Yönlü soran oku ki bil....>>


Olmazdı

Toprak ile su olmasa,
Bu alem diri olmazdı.
Hava ile gün olmasa,
Varlığın biri olmazdı.

Et-kemikten yapılan ten,
İçindeki dolaşan kan,
İnkarı olmuyor saf can,
Gözlerin feri olmazdı.

İnsan hayvan, dağ, taş ile,
Zengin, fakir, beyle köle,
Yeygi, geygi, gada, belâ;
Hayırı şeri olmazdı.

Ne akraba ne de hısım,
Zikr olmazdı tek bir isim,
Ayrılmazdı cisim cisim,
Ufakla iri olmazdı.

Gökte bulut, yıldızla ay,
Kara, deniz, ırmak, çay;
Dostla düşman, okla yay
Kolayı, zoru olmazdı.

Uzak, yakın, kıyı kenar,
Çevre bucak, yanmaz yanar,
Durur yürür dönmez döner,
Devriyat turu olmazdı.

Sağlam, sakat, çürük, hasta,
Vasıta, vesait posta,
Binaları kuran usta,
Erkekle karı olmazdı.

Ana, baba, kardeş, bacı,
Sevda, nefret, tatlı, acı;
İğne iplik, kendir kücü,
Al, yeşil, sarı olmazdı.

Söylenmezdi evet-hayır,
Ne uyanık, ne de uyur
Zulüm, keder, ova, bayır;
Ormanla koru olmazdı.

Dövüş, kavga, karışık küs,
Yağmurla kar, tipiyle sis,
Akıl, fikir, düşünce his;
Yaş ile kuru olmazdı.

Uzun kısa, soylu soysuz,
Adap erkan, huylu huysuz,
Bilinmeyen tüylü tüysüz,
Gılmanla huri olmazdı.

Köy kasaba, şehir, oba,
Yapmak, yıkmak, gayret çaba,
Ekmek, biçmek, yaba, aba,
Buğdayla darı olmazdı.

Ondan bulduk çoğu azı,
Onu bunu sizi bizi,
Göremezdik kışı yazı,
Çiçekle arı olmazdı.

Dört anasır esas konu,
Bu deygimin önü sonu,
Doğru, eğri, eski, yeni;
Dünyanın yeri olmazdı.

Sefil Selimî'nin sözü,
Dört madde, her şeyin özü,
Olamayız buna razı,
Olmasa varı olmazdı....>>


Olursan

Yad yok, dost çoktur,
Sen sen olursan,
İlâhi takdir,
Örnek alırsan.

Kudretin seyri,
Körlere ayrı,
Gayrisin gayri,
Gayri solursan.

Dağlarla dere,
Ekli düz yere,
Kendini ara,
Düşkün kalırsan.

Hariçle dahil,
Olgunla cahil,
Su ile sahil
Aynı dalarsan.

Yakınlıklar zor,
Enginleri tor,
Can gözüyle gör,
Şayet dilersen.

Ya yaz, ya yazıl,
Azıcık üzül,
Eloğlu rezil,
Çalar çalarsan.

Alırsan sakla,
Özünü yokla,
Se-Se'yi akla,
Güldür gülersen....>>


Öze Git

Yola gel iz sür,
İzden ize git.
Göle dal öz yer,
Özden öze git.

Sütündür toklar,
Tütündür yoklar,
Çetindir dikler
Düzden düze git.

İnceler narin,
Gün sonu yarın
Yaylalar serin,
Yazdan yaza git.

Örnekleri tut,
Gururunu at,
Anlayışın kıt,
Yüzden yüze git.

Uğraşın neyle,
Doğruyu söyle,
Kanaat eyle.
Azdan aza git.

Se-den se-ye yel,
Sen de aşık ol.
Nazik tatlı dil,
Sözden söze git....>>


Özünde Taşı

Kıymet ver oku,
Özünde taşı,
Bu sevda yükü,
Gözünde taşı.

Yada bildirme,
Sakla öldürme,
Sakın çaldırma,
Sözünde taşı.

Serde kıla yaz,
Dudak dile yaz,
Hatta tele yaz,
Sazında taşı.

Her göz bakamaz,
Bilek bükemez,
Kimse çekemez,
Nazında taşı.

Kulak fark etmez,
Güç kuvvet yetmez,
Yanar hiç tütmez,
Közünde taşı.

Azgın yara mı,
Dert mi çare mi?
Ak mı kara mı,
Yüzünde taşı.

Boğma boğulma,
Eğme eğilme,
Çöküp dağılma,
Dizinde taşı.

Selimi kaçma,
Sefil olgeçme,
Gizli tut açma
Yazında taşı....>>


Özündeki

Baktığını yakıyorsun,
Güneş midir gözündeki?
Şimşek gibi çakıyorsun,
Hikmet midir özündeki?

Kırk güzelin eşi misin?
Muhammet'in kaşı mısın?
Hüseyin'in başı mısın?
Kanlar nedir yüzündeki?

Gökte gezen İsa mısın?
Tur dolaşan Musa mısın?
Kılıç mısın, asa mısın?
Ali'midir sözündeki?

Ayet misin, Kur'an mısın?
Sorgu sual soran mısın?
Şelimî'yi yoran mısın?
Âşıkın mı izindeki?...>>


Pek Fazla

Köyümüzde ne var diye sorarsan,
Yeygisiz, geygisiz üzgün pek fazla.
Sınıkçılık öğren kırık sararsan,
Döğüşten, çekişten ezgin pek fazla.

Aç kalanlar akşam sabah yel yutar,
Zenginin köpeği yatakta yatar;
Bazısı kediye hizmetçi tutar,
Canından vaz geçen bezgin pek fazla.

Bir şişe gaz kaldı, o da bitiyor,
Şaştımaşı burnumuzda tütüyor,
Tüm evcek horanta hasta yatıyor,
Bağırsak ishali, bozgun pek fazla.

Yeğenlerin etti beni çok taciz,
Emmin ile dayın geçimden aciz,
Halanın fesi de edildi haciz,
Bu yıl alacağa gezgin pek fazla.

Ahıra kurduğun tahtalı uçtu,
Yemsizlikten demkeş güvercin kaçtı,
Camızyağı bize biraz borç açtı,
Sığıra salamıyok kuzgun pek fazla.

Elli kuruş savsan bir mektep atsak,
Sende yoğ ise oğlağı satsak;
Miras kel kuzuyu davara katsak,
Kurtlar yer mi ola azgın pek fazla.

Yazacağım çok ya kağıt param yok,
Züğürt bir aşığım, yüzde karam yok.
Haksız iş yapanla benim aram yok;
Sefil Selimi'ye kızgın pek fazla....>>


Rahatız

Riya kin yalan
Ölse rahatız.
Şeytanlar talan,
Olsa rahatız;

Her kişi hazır,
Duyarsa Hızır,
Dünyaya huzur
Gelse rahatız.

Islanan gözler,
Dertliler sızlar,
Kederli yüzler,
Gülse rahatız.

Çiçeksiz dağı,
Süslendir çağı.
Karınca dağı,
Delse rahatız.

Torların toru,
Şerlerin şeri,
Yürekten kiri,
Silse rahatız.

Ne kadar iyi,
Çağır dost deyi.
Gönül aşk suyu,
Dolsa rahatız.

Çiğ keller çok,
İtikatı yok.
Herkes karnı tok
Kalsa rahatız.

Hatayı kesse,
Se ye se esse,
Gıssadan hisse
Alsa rahatız....>>


Ruhsati Baba

Nasıl bir âşıktı derseniz eğer,
Pirden destur almış Ruhsatî Baba.
Kıymetini bilen azmış meğer,
Dünyaya bir gelmiş Ruhsatî Baba.

İlâhi varlığın sır tutmuş kabı,
Her zaman özünde taşımış Rabb'ı,
Hiç kimse içmemiş içtiği abı,
Aşk sarhoşu olmuş Ruhsatî Baba.

Çürük tahtalara çivi çakmamış,
Deryayımış kenarını yıkmamış,
Kendi aleminden dışarı çıkmamış,
Yaradanı bulmuş Ruhsatî Baba.

Çanak çömlek değil, çer çöp belleme,
O bir dervişândır postun elleme.
Yemin ederim ki kendi kelleme,
Ummanlara dalmış Ruhsatî Baba.

Ham insana uzak Mevlâ aşığı,
Can gözünün feri ahret ışığı,
Sanat sarayının altın eşiği,
Eskimeden kalmış Ruhsatî Baba.

Meşkle muhabbetle coşmuş da coşmuş,
Sevgi potasında hallolmuş pişmiş,
Mürüvvet denilen varlığa düşmüş,
Doldukça dolmuş Ruhsatî Baba.

Yazı tarif etmez, sözü tarif etmez
Anlatmak ne mümkün çünkü güç yetmez
Aklımdan gitse de gönlümden gitmez,
Sevilmeyi bilmiş Ruhsatî Baba.

Kangal kazasıdır Deliktaş köyü,
Sivas ilimizin manevî suyu,
Huzuruna geldik görelim deyi
Gizli haber salmış Ruhsatî Baba.

Ben onu seslerim o beni sesler
Bomboş yüreğimi döşeyip süsüler
Bu Sefil Selimi dudağın ıslar,
Tadından tat çalmış Ruhsatî Baba...>>


Saçsa Da

Sevdiğim tabiatın akla karasın
Çekerim derdini ölüm saçsa da,
Bağrımda saklarım derin yarasın,
Kanımı düşmanca çekip içse de.

Gezerim aşkıyla yatak bilmeden,
Usanmadı beni yere çalmadan,
Geri durmuyorum sevip gülmeden
Umulmadık yerden dertler saçsa da

Methetmeye ömrüm kısa geliyor,
Türlü çeşit sözü sinem deliyor,
Saklayıp aşıkı her gün yalıyor,
Bırakıp kendini nere kaçsa da.

Affeder kötünün tekmil suçunu,
Kollarına dolar gelep saçını,
Evine nakleder er geç göçünü
Bırakmaz dışarıda yıllar geçse de.

Tabiata aşık oldum ağlarım
Varımı yoğumu ondan sağlarım,
Bağrımı bağrına basıp dağlarım
Sefil Selimî'nin kanın içse de......>>


Sağır Ol

Kötü zana hedef olma,
Söylerlerse gel sağır ol,
İyilikten geri kalma,
Geniş düşün kul ağır ol.

Fenalığa meyil verme,
Yaramazdan müşkül sorma,
Olur olmaz bahse girme,
Hazineye mal, değer ol.

Bu bir irfan bilenlere,
Hakk'a muti olanlara,
Deniz bulup dalanlara,
Sefil Selimi bul bağır ol....>>


Sakla

Temenni dilek,
Al beni sakla.
Ne aş ne yelek,
Gel beni sakla.

Sabır hazine,
Bas var izine
Yatır özüne.
Bul beni sakla.

Az ile çokluk,
Açlıkla tokluk,
Sanma ki yokluk
Bil beni sakla.

Ödlekler korkar,
Makas kıl kırkar
Canavar ürker,
Hal beni sakla.

Bilenden danış,
Şahsınla tanış,
Zamanlı konuş
Yıl beni sakla.

Var ise pulun,
Virane yolun,
Rengiyim gülün,
Gül beni sakla.

İşin şakası,
Derya yakası,
Derin yukası,
Göl beni sakla.

Alimle bilgin,
Alakan ilgin,
Olgundan olgun,
Ol beni sakla.

Selimi getir,
Hatır sor hatır,
Mezara götür,
Öl beni sakla....>>


Sanma

Cehaleti yıkıp aşka ermeden,
Senden bana haber verilir sanma.
Benliği imana esir vermeden,
Can yurdunda sultan görülür sanma.

Şeklin neye henzer, neye işaret,
Gel aslını tanı behey haşarat,
Hakkı temsil eder sendeki suret,
Bu bir ince anlam erilir sanma.

Herkes malik türlü çeşit akıla,
Kin insan başına belâdır belâ.
Vücut kan kalesi denilen kale,
Yolu çok geçit yok girilir sanma.

Kendi âlemimde buldum her seyri.
Bin parça eyledim çözdüm bir seyri.
Sefil Selimî'de olan sır seyri
Ateştir içinde durulur sanma....>>


Savuş

Çare bürünen güzel,
N'olur yakında savuş,
Kara görünen güzel,
Etme bakın da savuş.

Yanıma gelmez isen,
Yön verip gülmez isen,
Dert verip almaz isen,
Bir söz dokun da savuş.

Oturalım gel buyur,
Söz eyle beni doyur,
Deme olmaz hayır,
Elden çekin de savuş.

Yüreğin tuttu yara,
Giyindim diye kara,
Koydum aşkı nara,
Yakma sakın da savuş.

Sefil Selimî'n bitti,
Aklı şuuru yitti,
Bakışın esir etti,
İnsaf takın da savuş....>>


Selam Ver

Dolu dizgin giden atlı,
Hızlı gitme dur selâm ver.
Sohbet edek tatlı tatlı,
Hal hatır et sor selâm ver.

Yolu düzgün eden nedir,
Surat astın neden nedir,
Senden dosta giden nedir?
Benden ona var selâm ver.

Açısan sofra acıyım,
Aşık, maşuku saçıyım,
Eğlen seninle göçüyüm,
Barhanamı sar selâm ver.

Madem durdun konuş durma,
Aman sırra kadem basma,
İncittimse dayan küsme,
Affet mazur gör selâm ver.

Gideceksen uğur ola
Gözün kan yaş dola dola,
Sefil Selimî'den ele,
Soranlara ver selâm ver....>>


Selımı'yim

Bazı coşarım, sel gibi,
Çünkü Sefil Selimî'yim.
Bazı açarım gül gibi,
Çünkü Sefil Selimî'yim.

Ölen ile ölürüm ben,
Gelen ile gelirim ben,
Nasıl aşksız olurum ben,
Çünkü Sefil Selimî'yim.

Acı çekseniz duyarım,
Yiyip içseniz doyarım,
İnsanları pek severim,
Çünkü Sefil Selimî'yim.

Yer benimle gök benimle,
Alem tekmil, tek benimle,
Hakk'ın işi çok benimle,
Çünkü Sefil Selimî'yim....>>


Sen Seni

Tipim sevilmeyen bir tip,
Özüme gir gör sen seni.
Dış tarafım sanki boş küp,
Sözümde dur sor sen seni.

İçim kara dışım kara,
Pazara çek etmem para,
İnsanlardaki sırrı ara,
Çözüme var yor sen seni.

Öteki ben, beri ki ben,
Öncelikle gafleti yen,
Nefsin atından hemen in,
İzimi sür sar sen seni.

Yad yabancı kimse yoktur,
Amma görüntüsü çoktur,
Kendisini bilen haktır,
Yüzümü yer vur sen seni.

Hemen ayık kalma düşte,
Mevlâ'nın esrarı döşte,
Sefil Selimî'yem işte,
Lüzuma er kır sen seni....>>


Seni

Nefsi, kibiri öldür,
Kıranlar kırsınlar seni,
Özünü sevgiyle doldur,
Vuranlar vursunlar seni.

Hiç kimseye yara açma,
Canlıyı sev, sevil kaçma;
Sınıf ayırma kul seçme,
Yoranlar yorsunlar seni.

Kıymet veren kıymet bulur,
Şer kimseye belâ gelir,
Yaradan yardımcı olur,
Yaranlar yarsınlar seni.

Yıkılanı tut düşmesin,
Yolunu bulsun şaşmasın,
Kimseye kuyu eşmesin,
Sürenler sürsünler seni.

Konuşalım düzgün düzgün,
Durmayalım üzgün üzgün,
Surat asma durma azgın,
Saranlar sarsınlar seni.

Açıkta gez ortaya çık,
Kusur kabahatini yık,
Ey Sefil Selimi ayık,
Görenler görsünler seni....>>


Sır Vermez

Seyranî'den söz etmek zor.
Dildir lisana sır vermez.
Yaktı beni alevden sor,
Küle dumana sır vermez.

Durduğu yer köşkler köşkü
Ne tereddüt ne de kuşku
Bambaşka aşk, onun aşkı
Yada yabana sır vermez.

Şuurumu kayıp ettim,
Attım gururumu attım,
Çırak olmak için gittim,
Hiçbir insana sır vermez.

Ayağına düştüm gene,
Gafletimi yene yene,
Vardım dedim beni dene,
Sapa samana sır vermez.

Acılandım tadım kaçtı,
Söz anahtar sözü açtı.
Hep sarraflar paha biçti,
İnci mercana sır vermez.

Yazmamak yazmaktan iyi,
Saçmaladım şiir deyi,
Bu bey Âşıkların beyi,
Sahte ozana sır vermez.

Yücelerden daha yüce,
Anlamak lazım iyice,
Sahip olmuş ulu güce,
Güçsüz sultana sır vermez.

Hal bilene açık özü,
Peşinden sürükler bizi,
İbret doludur her sözü,
Dosta düşmana sır vermez.

Âşık mı Sefil Selimi,
Aşkında buldu ilimi,
Seyranî yendi ölümü,
Mezar kazana sır vermez....>>


Bu bölümde toplam 127 adet Sefil Selimi şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com